moda hukuk nedir?

Moda hukuku, post modern tüketim toplumunda günden güne önem kazanarak ekonomik katkı sağlayan sektörlerden biri olan moda endüstrisinin yapısal sorunlarına çözümler getirmek için birçok farklı hukuk disiplinini içinde barından bir hukukdalıdır. Moda hukuku aslında çoğumuzun da bildiği gibi Fikri Mülkiyet Hukuku başta olmak üzere, Sözleşmeler Hukuku, İş Hukuku, Rekabet Hukuku, Reklam Hukuku ve Uluslararası Ticaret Hukuku gibi pek çok hukuk dalını içinde barındıran geniş kapsamlı yeni bir hukuk dalı olarak kabul ediliyor. Moda, devasa bir endüstri olarak küresel ekonominin en belirgin temsil alanlarından biri ve haliyle böyle olunca Moda ve Hukuk dalına ihtiyaç duyulmuştur.

Moda sektörünün değer zincirinin her aşamasında;

-Tasarım

-Üretim

-Satın Alma

-Satış

-Pazarlama

-Dağıtım

-Tüketim

Gibi moda endüstrisinin yapısal sorunlarına çözümler getirmek ve söz konusu değer zincirinin hukuki alt yapısını oluşturmak için birçok farklı hukuk disiplinini içinde barındırmaktadır.

Moda hukuku, tekstil endüstrisi pazarında, bir ürünün kavramsal tasarım aşamasında ki bu ürün üzerindeki fikri ve sınaî hakların korunmasından, üretim, pazarlama-satış, tüketim ve sonrası aşamalarına kadar ki süreçlerde belirlenen stratejilerin hukuki zeminini oluşturma noktasına kadar tüm aşamalarda pratik zeminini bulan yeni bir hukuk dalı olarak hayatımıza girmiştir. Moda Hukuku hayatımıza ilk defa 2006 yılında New York’ta yer alan Fashion Institute of Techology’de ders olarak verilmeye başlamasıyla girmiştir. Ülkemizde ise Moda Hukukun temelleri 2012 yılında ilk olarak Erdem Eren tarafından kurulmuş olan Moda Hukuku Enstitüsü sayesinde atılmış ve bende 2018 yılında Bilkent Üniversitesi Ögrenci Forumunda kendisinden bizzat Moda Hukuku alanındaki çalışmalarına ve konuşmalarına ilk defa orada tanıklık etmiştim.

 Bugünün dünyasında ise bir çok dev marka bu alanda hukuk savaşı vermekte ve büyük davalara tanıklık etmekteyiz. Bunların başında Christian Louboutin, 2011 yılında YSL markasına kendi tasarladığı kırmızı tabanlı ayakkabıları satarak haksız kazanç elde ettiğini ileri sürerek açtığı dava bulunmaktadır. New York’ta görülen mahkemede ‘renkler tek bir modacının tekelinde olamaz’ kararı çıktı. Ancak Louboutin bunun üzerine davayı temyiz mahkemesine taşıdı ve kullandığı kırmızı taban tasarımının tescilini 2008 yılında yaptırdığını savundu. Temyiz mahkemesince verilen kararla Louboutin, YSL’nin satışlarını düşürdüğü gerekçesiyle 1 milyon dolarlık tazminat kazandı ve kullandığı kırmızı tabanın bir marka imzası olduğunu kabul ettirmiş oldu. Bunun üzerine o günden bugüne kadar Louboutin kırmızı taban kullanarak taklit ürün yapanlara karşı savaşını sürdürmektedir.

Küresel moda dünyasının temel dayanaklarından biri olan moda hukuku, moda markalarının, tasarımcıların ve öncülerin sektörde rekabet ederek büyümelerinin ve markalaşmalarının sağlayan bir disiplindir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir